Benim yaratabildiğim .
İLYAS GENÇOĞLU
1 kitab. ILYAS KUZU
ALÍ'NÍN AȘKI
Ali'nin aşkına dokunma dostum,
Sevdiğide insan sevende insan,
Ayırayım deme sakın onları,
An gelirse talan olursun dostum.
Kerem ile Aslı aşkı misali,
Hayret etti Elazığ'da ahali,
Gezdi oraları kaldı Tunceli,
Asli gibi tut elinden Alican.
Vay Christ imiş vay Almanmiş bunlar,
Aşkı çekmeyenler aşktan ne anlar,
Dört kitapta birleşiyor hep dinler,
Incil'le Tevrat'a inançsız olmaz.
Zebur'da, Kuran'da haktır kullara,
Aslh Kerem için düştü yollara,
Cihanlar değmesin hiç Ali'lere,
Dört kitaba saygı duymamiz gerek.
Kim derki Ali aşık almana,
Işte şimdi onlar yakın Allah'a,
Hristiyan, Müslüman yoktur vallaha,
Insan gibi insan olmak yetmez mi.
Ilyas gurban Ali yaptiğın doğru,
Yunus toplamadı odundan eğri,
Gerisi Allah'a kalmıştır gayri,
Yolun açık olsun canım Alican.
-151-
ALÍ'NÍN AȘKI
Ali'nin aşkına dokunma dostum,
Sevdiğide insan sevende insan,
Ayırayım deme sakın onları,
An gelirse talan olursun dostum.
Kerem ile Aslı aşkı misali,
Hayret etti Elazığ'da ahali,
Gezdi oraları kaldı Tunceli,
Asli gibi tut elinden Alican.
Vay Christ imiş vay Almanmiş bunlar,
Aşkı çekmeyenler aşktan ne anlar,
Dört kitapta birleşiyor hep dinler,
Incil'le Tevrat'a inançsız olmaz.
Zebur'da, Kuran'da haktır kullara,
Aslh Kerem için düştü yollara,
Cihanlar değmesin hiç Ali'lere,
Dört kitaba saygı duymamiz gerek.
Kim derki Ali aşık almana,
Işte şimdi onlar yakın Allah'a,
Hristiyan, Müslüman yoktur vallaha,
Insan gibi insan olmak yetmez mi.
Ilyas gurban Ali yaptiğın doğru,
Yunus toplamadı odundan eğri,
Gerisi Allah'a kalmıştır gayri,
Yolun açık olsun canım Alican.
-151-
SAZĪYE ANA
Bir dörtlük yazıpta devam et dedi,
Seni kirarmiyım Şaziye ana.
Anladım ki beni imtihan etti,
Ilhamim var az çok Şaziye ana.
Yazmaya başladım yalan dünyadan,
Hiç sevmem yazmayı havadan sudan,
Ehil olmaz ise hayvanı güden,
Sürü talan olur Şaziye ana.
Ömür geldi geçti çok yorgun düştün,
Çok çileler çektim aklıma şaştım,
Yağimla kavrulup çok erken piştim,
Çatalla yediler beni Şaziye ana.
Ben fani olanda söylerler beni,
Hayvan olan hayvanın olurmu dini,
Pusula bozuksa bulamaz yönü,
Hala bulamadım yönümü Şaziye ana.
Ilyas'im çalarmı telsiz sazimi,
Gizlemem söylerim doğru sözümü,
Senden ders alırsam güler yüzümü,
Saklaman kimseden Şaziye ana.
-152-
HiÇ SENIN DEĞiL
Ne kazanırsan kazan hiç senin değil,
Servetim sermayem hiç benim değil,
Eğer gerçek kulsan birazcık eğil,
Tanriya kulluğun ilk farzı budur.
Kazancin misali ruhun emanet,
Demeki yakınıma etmem hiyanet,
Kopardi şimdiye çoktan kiyamet,
Tanriya sabirın bir farzı budur.
Yapamazsan beş farzlardan birini,
Temizle şu bedendeki kirini,
Zanetme bilmezler senin sirrini,
Çok dürüst olmanin bir farzı budur.
Yaş altmişı geçmiş akıllan artık,
Çocuklar boyunu geçti ey gidi sürtük,
Zannetme avradın hep boynu bükük,
Namuslu olmanın tek şartı budur.
Dağlar kadar şişmiş haddinden fazla,
Frene bas ilyas çok fazla yazma,
Anayı baciyı ne olur çok üzme,
Doğruyu yazmanın tek şartı budur.
-153-
AY KÖPEK
Seni enik iken tutup getirdim,
Besleyip büyüttüm it ettim seni,
Yalağa yal çalıp unu bitirdim,
Dönüpte dişledin beni ay köpek.
Dediler ki insana bağlı olurlar,
Sahibinin uğruna hemen ölürler,
Hain insanları seçer bilirler,
Ama beni dişledin yine ay köpek.
Bana yakalanıp kuyruk salladın,
Demek ki durmadan boşa avladın,
Komşuya dalmasın diye bağladım,
Boşandın dişledin beni ay köpek.
Sürüye gitmedin ağılda yattın,
Kurtları sürüye illaki kattın,
Beyhuda avlayıp kurdu kaçırttın,
Boş boşuna dişledin beni ay köpek.
Nece yalı yedin içtin sütleri,
Cok besledim senin gibi itleri,
Avladın korkuttun hep yiğitleri,
Yatırdın dişledin beni ay köpek.
Daha ne yazayım senin halinden,
Çok uğraştım anlamadım dilinden,
Defol git başımdan kalma yolundan,
Dişledin Ilyas'i yeter ay köpek.
-154-
CANIM YAVRULAR
Sağhğim düzelmez artık yolcuyum,
Ne yaşarsam bana kardır yavrular,
Simdi sizler hanc1 bense yolcuyum,
Siz uzun yaşayin canim yavrular.
Sizlere babalık yapmadın belli,
Ama yaşadınız hep orta halli,
Dünyamı talan eden o kara zilli,
Oda sürünecek canim yavrular.
Ben adam olmadım siz doğru gidin,
Hepinizin balası benim yiğidim,
Zannettim dünyada birtek ben idim,
Geldim gider oldum canım yavrular.
Kizim benim hal hatirin soruyor,
Bülent köpek olmuş hala ürüyor,
Bütün sülaleyi dehşet yoruyor,
Dünya sizede kalmaz canim yavrular.
Çok çabuk görünür boş kazan dibi,
Sibel eline aldı Önder'in ipi,
Oda bana karşı firtına tipi,
Kesemem parmağın birini canım yavrular.
Ilyas bu dünyada geldi gidiyor,
Evlat deli ise malı nediyor,
Akilli evlatlarım hep helal yiyor,
Başiniz eğilmesin canım yavrular.
-155-
TÜRKÍYEM
Kara kaşli Türkiye'm,
Artik A.B.'yi unut,
Yillarca beklettiler,
Artik kalmadı umut.
Siki tut Avrasya'y1,
Birak şu Amerika'yı,
Kesfetti onlar ayı,
Olmaz onlardan dayı,
Kaç milyon insanimiz,
Hepsi yaban ellerde,
Çoğu perişan hallerde,
Sürünüyor yerlerde.
Bize A.B. Ne gerek,
Gidip geldik yıllarca,
Istemiyorlar bizi,
Yoktur onlarda yürek.
Ne çektiysek sadece,
Islam olduğumuz için,
Yoksa açık desinler,
Sudur arkadaş suçun.
Vay öyleydin vay böyle,
Insan gibi düz söylen,
Alay etmen bizimle,
Işimiz yok sizinle.
-156
Müslümanız biz Türküz,
Yoktur bizim korkumuz,
Osmanlidir irkımiz,
Almazsanız almayın.
Çok eziyet verdiniz,
Bizim güzel yurdumuz,
Türkler iyi derdiniz,
Şimdi uzak durdunuz.
Sizin olsun guronuz,
Bozuktu hep yolunuz,
Kimki kapı kulunuz,
Bizi öyle gördünüz.
Avrasya birliğini,
Kurun rahat olalım,
Çünkü onlar Müslüman,
Hep beraber gülelim.
Bize ne gavurlardan,
Onlar bilmedi halden,
Geç kalmayın bu yoldan,
Hep beraber olalım.
Kirk yıldır bekliyoruz,
Daha ne gözlüyoruz,
Hala ne gizliyoruz,
Almazlar onlar bizi.
Ilyas yazdı doğruyu,
Hiç sevmiyor eğriyi,
Beşikteki yavruyu,
Bize siz çok gördünüz.
-156-
sÜPHEYLE SADAKAT YAN YANA OLMAZ
Süpheyle sadakat yan yana olmaz,
Biraz özen göster kendine dostum,
Aglayan gözlerim asla hiz gülmez,
Çok ağlattın beni sevgili dostum.
Sen kendi kendine hep gelin oldun,
Aldattın sen beni hep elin oldun,
En sonunda saçın başını yoldun,
Harcadn kendini sevgili dostum.
Sana düz get dedim yolun eğrildi,
Dört bir yanın senin bilki çevrildi,
Başın duman oldu saçın savruldu,
Şüpheyle sadakat olmaz be dostum.
Başın dik gezme sen birazcık eğil,
Davara lazımdır ancak o ağıl,
Yedin şu ömrümü çok yaşa sağol,
Şimdi rahatmısın sevgili dostum.
Hergün hasta idin hergün ölürdün,
Nere gitsem beni arar bulurdun,
Ardim sira kuzular olur gelirdin,
Simdi deli keçi oldun be dostum.
Ilyas'a söylerdin doğan güneşsin,
Karıncalar yesin karnını deşsin,
Ben Kizilbaş idim sen karabaşsin,
Uymuyor boyalar sevgili dostum.
-157-
YINE HABER GELDI NAZLI ANAMDAN
Yine haber geldi nazlı anamdan,
Ilgit ilgit esen yar diyarından,
Dört mevsimin biri ilkbaharından,
Güller açar açmaz ille gel diyor.
Yaralı yüreğim çaresi yoktur,
Ilaç kahretmiyor ne yapsın doktor,
Derdim bir değil ki vallahi çoktur,
Ezrail'e koşul ille gel diyor.
Kuşlar yuva kurmuş yavru yapıyor,
Ben kaderden kader benden kaçıyor,
IIkbaharda çeşit çeşit açiyor,
Çiçekler solmadan ille gel diyor.
Koyun kuzu dağdan gelir meleşir,
ilkbaharda pehlivanlar güreşir,
Herhalde hazırdır sana teneşir,
Son nefes çıkmadan ille gel diyor.
Cikmadan nefesin tutulmaz dilin,
Altına sereyim, ipekten kilim,
Ezrail haberci göründü yolum,
Kimseye takılma ille gel diyor.
Engeller kalkmadan nasıl geleyim,
Derdim çoktur hangisini söyleyim,
llyas derki artık köyde öleyim,
Yol vermez Ezrail burda kal diyor.
-158-
TABIB ÇOK ELLEDIN BENIM KALBIME
Tabib çok elledin benim kalbime,
Arayıpta çaresini bulmadın,
Darma dağın edip öyle biraktın,
Çare yoktur artık böyle öl dedin.
Ben ağladım dokunmayın çok fazla,
Tbreyle bakmayıp gittiniz hızla,
Geri dönüp varsam siz hangi yüzle,
Selam sabah verip soraniz beni.
Yedi ay içinde onüç anjiyi,
Yaptınizda kesmediniz sanciyı,
Gözlerimden akıttiğım inciyi,
Gördünüzde görmezlikten geldiniz.
Doktor Hunderd Marktır, doktor adını,
Uç temmuzda aldım onun tadını,
Sanki doğum yaptırdı yüzlük kadını,
Bağirttı benide duymazdan geldi.
Başhekimmiş güya bende denedi,
Doktor Sorges izinde hiç beklemedi,
Tedavin tamam dedi eve git dedi,
Daha beter etti görmezden geldi.
Izinden gelmiş Sorges hemen çağırdi,
Doktor doktor Hundet Markı kayırdı,
Ilyas opeye gitti yine bağırdı,
Hatalıdır doktor diyen olmadi.
-159-
NE OLUR DUYUN BU SEsÍMi
Bende bir insan oğluyum,
Sizin gibi Allah guluyum,
Dünya handır ben yolcuyum,
Ne olur duyun bu sesimi.
Sevdim ben beni seveni,
Çok kirdim aci soğanı,
Topladım dağdan keveni,
Ne olur duyun bu sesimi.
Dağda taşta çok dolaştım,
Uzun ince çok yol aştım,
Doktorlarla çok dolaştım,
Ne olur duyun bu sesimi.
Ne önü var nede sonu,
Yalan dünya halin bumu,
Karınca anbardan unu,
Çekmiş duyun bu sesimi.
Duvarları kurtlar yedi,
Bana köy bekçisi dedi,
Kostakmıydı ada neydi,
Ne olur duyun bu sesimi.
Ilyas'imn tek ineği,
Olmadı düzgün düneği,
Satın almış beyler beyi,
Ne olur duyun bu sesimi.
-160-
VER ALLAH'IM FAKIR KÖYÜM
Bizim köye yağmur yağmaz,
Kuraklıktır hep her sene,
Buğday olur, olmaz dene,
Ver Allah'm fakir köyüm nolur nolur.
Sular aksın, ekin olsun,
Harman olsun saman olsun,
Birde çok bereket gelsin,
Ver Allah'ım fakir köyüm nolur nolur.
Dayımin cıbıl öküzü,
O sene öldü ikizi,
Mosmor oldu şişti kezi,
Ver Allah'ım fakir köyüm nolur nolur.
Yusuf dayım çingen ati,
Dedem yağsız ati satti,
Münire'ye düğün tuttu,
Ver Allah'im fakir köyüm nolur nolur.
Gayiş dayım gayış atti,
Hacca halama aşşık atti,
Akkız hala purçak satti,
Ver Allah'im fakir köyüm nolur nolur.
Mustafa göçtü Mersin'e,
Gülşani aldı Terkine.
En son kavuştu Dursun'a,
Ver Allah'im fakir kövüm nolur nolur.
-161
Kadir dayım eğitmendi,
Sindel'de un öğütendi,
Hep kendini yiğit sandı,
Ver Allah'im fakir köyüm nolur nolur.
Anamin, dedemin kıziydı,
Hem kaşı hemde gözüydii,
Yüreğinde tek sızıydı,
Ver Allah'im fakir köyüm nolur nolur.
Iremziye halam kaçtı,
Süpürgeyle bütün saçtı,
Pisliğini köye dağıttı,
Ver Allah'im fakir köyüm kesilsin Remziye suyun.
Rüşan dayım en küçüğü,
Tavuklarla hep cücüğü,
Uç tane oldu çocuğu,
Ver Allah'im fakir köyüm nolur nolur.
llyas yiğeni bunların,
Hepside benim canlarım,
Dene yok kuru harmanım,
Ver Allah'im fakir köyüm nolur nolur.
Yoksa hep fakirler ölürler.
-162-
MUHARREM DAYIM
Muharrem dayimin kova Veysel'i,
Cok çabuk gaybettik kahpe yoklukla,
Kazıim', Hasan ağa, birde Nizam',
Coluk çocuk oldu maşallah hele çocukla.
Hatça halam vizir V1Zır dolaşir,
Akkiz hala kara dağdan yol aşır,
Veysel'i çabuk aldi kahpe teneşir,
Pek çok savaşmıştir, kahpe yoklukla.
Bildigim Nizam'1 büyük Erol'u,
Erol çok şişmiştir geçti gorili,
Ev yapmak için su doldurdu varili,
Çamur gardı lzzet usta çoklukla.
Dayımda var idi ala molli,
Ne zengindi ne fakirdi eh orta hali,
Duydum kavga etmiş Sadığin yallı,
Aşşık atıp ceviz ütmü çoklukla.
Yusuf dayım Münire'den çok korkar,
Cici biyik derler biyiği sarkar,
Tek tarafinı kesmiş koca makaslar,
Sokuda bulgur döver Yusuf tokmakla.
Hidırman çok keçi pişirip yedi,
Arkası tutmadı dizzıt dizzıt derdi,
Ussün çavuşun kizı Fadime bodu,
Bodu kesti samanlikta yedi poklukla.
Gel Ilyas'ım fazla yazma bunlarl,
Hatırladiım yine yine canlari,
Talan olmuş Arapli'nin hanlari,
Hanin önü çorak kesmiş çoklukla.
-163-
SAMAHIYA DAMAT OLMAM SEVDÍĞÍM
Yüz gram findiğıi yedi değişti,
Altıma çarşati yep yeni aştı,
Anlamadim ama aklim çok şaştıi,
Bu işin altinda ne var sevdiğim.
Tam otuzbeş gündür aklın neredeydi.
Zannetdiki bucan hergün zordaydı
Belkide düşündü hepden hurdaydım,
Bu işin altinda ne var sevdiğim.
Müslümanmi oldun yoksa insanmi,
Bu çarşaf olayı yeni nişanm1,
Yoksa soyun sopun senin avşarmi,
Hizmet avşarların canim sevdiğim.
Orucun etkisi biraz düzeldin,
Şimdi güzelleştin öncede güzeldin,
Sana baktığımda sanka Hazar'dın,
Birden bire çay seline döndün sevdiğim.
Şamahidan geçip vardık Başgala,
Bazen saygisizdır bakmaz sakala,
Beni değişmişir cıliz çakala,
Beni ucuz buldun canım sevdiğim.
Kumaşımın eni yüzseksen santim,
Her zaman karadır bu benim bahtim,
Dünyaya gelirsen yeniden ahtım,
Samahiya damat olmam sevdiğim.
Samahı: Azerbaycan'da bir köy.
-164-
GÖNÜL VERDÍM BÍR ÍRANLIYA
Bundan on yıl önce bir Iranlıya,
Bilmem nasıl oldu gönlüm düşürdüm,
Telefon açardı sohbet eylerdik,
Bilmem ki bu işe nerden bulaştık.
Şöyle böyle derken iş derin oldu,
Birde baktım bana davet geldi,
Bu gönül aldanıp Tahran'i buldu,
Bilmem ki bu işe nerden bulaştık.
Dediler önceden vardı bu işler,
Kuran'a el basarım kirılsıin dişler,
Görsemde hayıra yormazdım düşler,
Bilmem ki bu işe nerden bulaştık.
Atladım uçağa indim Tahran'a,
Sen istersen kardeşlerimin gönlü var sana,
Dedim ki Bissimillah çekek dur hele,
Bilmem ki bu işe nerden bulaştık.
Üç hafta kaldık birdaha gittik,
En büyük hatayı bu sefer ettik,
Güya elimizi çok çabuk tuttuk
Bilmem ki bu işe nerden bulaştık.
Nikah edip alıp getirdim bura,
Beş parasız kaldım muhtacim pula,
Sonunda düşürdü beni bu hale,
Bilmem ki bu işe nerden bulaştık.
Ilyas'in başından çeşitli işler,
Kafada saç kalmadı ağizda dişler,
Hayira mal olsun bütün bu düşler,
Bilmem ki bu işe nerden bulaştık.
-165-
KAYIN BABAM ORTA HALLi
Kayınbabam Şamahılı,
Kaynanam Başgalli,
Íkiside zengin değil,
Oyle böyle orta halli.
Orta halli orta halli,
Oynar ikiside yaralı,
Ne kilimli nede çullu,
Öyle böyle orta halli.
Başgal in havas1 serin,
Dereye yerleşmiş derin,
Evi vardır her neferin,
Öyle böyle orta halli.
Orta halli orta halli,
Çeker ikiside yallı,
Ne kilimli nede çullu,
Oyle böyle orta halli.
Dört oğluyla iki kız1,
Çok erken geliyor yazı,
Küçük k1zı tam bir cazi,
Oyle böyle orta halli.
Orta halli orta halli,
Dutar ikiside yallı,
Ne kilimli nede çullu,
Oyle böyle orta halli.
Büyük kizı küçük oğlu,
Allah onları çabuk aldı,
Ana baba derde galdi,
Orta halli orta halli.
-166-
Orta halli orta halli,
Çeker ikiside yall,
Ne kilimli nede çullu,
Öyle böyle orta halli.
Ana hasta baba sefil,
Felek hep bunlara pahıl,
Olümden bahsetme sakın,
Orta halli orta halli.
Orta halli orta halli,
Tutar kayınbaba yalli,
Ne kilimli nede çullu,
Öyle böyle orta halli.
Kaynana rahmete gitti,
Kayınpeder oda bitti,
iki evlat birden gitti,
Allı şanlı orta halli.
Kayınbaba inan hasta,
Onun gönlü bütün yasta,
Küçük kizida Ilyas'ta,
Boyu posu orta halli.
Orta halli orta halli,
Büyük damat ağ sakallı,
Sordum meğerse Başgalli,
Benim gibi orta halli.
-166---
YARALI CEYLANIM
Süre süre indirmişler yaziya,
Ceylan dönüp bakmaz ala kuzuya,
Aldırış etmiyor ince siziya,
Kaç yaralı ceylanim avci peşinde.
Ceylan meler kaldı ala kuzusu,
Bir kurşunmuş meğer alin yazisi,
Melerse melesin dinmez SiZis1,
Kaç yaralı ceylanım avci peşinde.
Kanları akiyor yavru meliyor,
Zalim avcı daği taşı deliyor,
Durma be ceylanim avci geliyor,
Kaç yaralı ceylanim avci peşinde.
Yaralı ceylanım dağları aştı,
O ala kuzular suyunu içti,
Nasıl kurtuldun sen avcida şaşti,
Kaç yaralı ceylanım avci peşinde.
Çetin olur yamaç dağın yokuşu,
Yaman olur yaz selinin akış1,
Yaralı ceylanın dertli bakışı,
Kaç yarali ceylanim avci peşinde.
Ana yaralıdır yavru anasiz,
Avci yorgun halde kalmıştir cansiZ,
Çekti tüfeğini hiç acimasiz,
Ilyas derki avci ecel peşinde.
-167-
UTANMAZ ÇIRKEF
Allah'a yalvardın oğul ver diye,
Verdiği melekler oğuldan üstün,
Sen oğlan doğdunda ne oldu sanki,
Şükretmesini bil ne olur Çirkef.
Anan firçıkliydı babansa cacık,
Erkek ol be dostum olma sen gancik,
Çevreni kirletme ne olur birazcik,
Yiğitlik erkeklik sendemi Çirkef.
Uşaklar büyüdü her biri zihnet,
Yaptiğin pis işe biraz dikkat et,
Allah'a borcun var ne olur şirket,
Şükretmek borcundur bilesin Qirkef.
Karın prlantadır sen ise saman,
Çocuklar büyüdü dikkat et aman,
Tek başına kalın gelirse zaman,
Neyine güvendin bilmem ki Çirkef.
Zannetmeki sakın pisliğin çıkmaz,
Gün gelir uşaklar seni hiç takmaz,
Oyle bir ölün ki leşinde kokmaz,
Yalak yulak olma aslanım Çirkef.
Hep millet kötüdür senin gözünde,
Cehennem karası vardır yüzünde,
Gizli gizli cilve iki gözünde,
Vardır amma biraz utan be Çirkef.
Yillarca Ilyas'1 pisledin durdun,
Zannetme turnay1 gözünden vurdun,
Biz gençtik sense şimdi kudurdun,
Pislikten pisliğe bulaştın Çirkef.
-168-
GÖNÜL NE GEZERSIN HUZÜN DAĞINDA
Gönül ne gezersin hüzün dağında,
Efkarlandın herhal çıktın oraya,
Vefasız bir yara gönül verdiysen,
Dolaşma gel gidek gönül bağına.
Çok dolaşma orda kuşla kurt oldu,
Dağda değil çayda bu aşkın seli,
Talan etti beni bir seher yeli,
Dolaşma gel gidek gönül bağına.
Bağda bağban olam topraği eşem,
Aşkın badesiyle bulmuşam neşem,
Padişah değilim olmaz ki köşem,
Dolaşma gel gidek gönül bağına.
Çok gezip dolaştım hüzünlü dağda,
Gam keder çoğalır şimdiki çağda,
Hiç kuşlar ötmüyor şu bizim köyde,
Dolaşma gel gidek gönül bağına.
Viran olmuş şu köyümün yokuşu,
Kirlmış kuşları ölmüş Baykuşu,
Binip koşturduğun Rahvan altına,
Koşturma gel gidek gönül Bağına.
Ilyas'da dağlarda dolaşıp gezdi,
Omür gelip geçti canından bezdi,
Bütün dertlerini kitaba yazdi,
Bir türlü inmedi hüzün dağında.
-169-
YEĞENÍM MAHMUT
Bir mesaj yollamış yeğenim Mahmut,
Dayi sevdalandim ne olacak diyor,
Dedim oğlum her derdin çaresi vardır,
Hele anlat bakam dinleyim seni.
Üc yildır bir kızı sevip vuruldum,
Akar gözyaşlarım inan kör oldum,
Harmanda harmanım yelde savruldum,
Hele anlat bakam dinleyim seni.
Haber salmış bana gel götür diyor,
Baba inat etti vermiyom diyor,
Anam hergün başıimin etini yiyor,
Hele anlat bakam dinleyim seni.
Tabi anan haklı bir tek oğlusun,
Duğün tutmak için hadi varmisin,
Geniş gör dünyay1 sanki körmüsün,
Hele anlat bakam dinleyim seni.
Ismini öğrendim Ebru imiş adı,
Diyelim ki oldu bu iş haydi,
Biraz beklesen ya acelen neydi,
Hele anlat bakam dinleyim seni.
Dayi gurban sana seni anliyom,
Bu iş yaza kalsın hemen geliyom,
Yaşin çok küçüktür inan gülüyom,
Hele anlat bakam dinleyim seni.
Kiramiyom ama anliyom seni,
Hiç kaba yellerin olurmu yöniü,
Ilyas'in az kalmış biraz ömrünü,
Tüketme ne olur dinleyim seni.
-170-
BAKKAL EROL
Hanim erzak almış bakkal Erol'dan
Bir yerine üç vurmuştur kasaya,
Bu gidişle böyle olmuyor dostum,
Abur cubur işi koyak masaya.
Sarhos değil amma uykusuz herhal,
Mideyi şişirmiş olmuştur goril,
Siki tut evladim işine sarıl,
Sonra sende gelin bir gun asaya.
Müsteri kraldır, görür herşeyi,
Seni yer bitirir dağdaki ay1,
Yavaş yavaş ayir dörtte bir payı,
Fazla vurma ne olur sakin kasaya.
Uç sefer üst üste oldu bu hata,
Çikamazsın böyle üçüncü kata,
Millet cahil değil ey deli sipa,
Birgün olur sonra düşen hataya.
Eğri büğrü gitme yolun düz olsun,
Sonbahari geçirdik hele güz olsun,
Hersey helal olup kesen bol olsun,
Yoksa yolda yürür kalırsın yaya.
Ilyas bu işleri çok görüp geçti,
Oda senin gibi çok h1zlı uçtu,
En son hasta olup dünyadan geçti,
Başini çarptıği o büyük kaya.
-171-
:TANRIM ÇOK BUYUKSUN YOKTAN VAR EDEN
Ömrümü tüketen şu uzun yıllar,
Soluyor açmiyor kirmızi güller,
Allaha muhtaçken o güzel kullar,
Ama neden yüzü görülmüyor bunlar.
Kimi tok geziyor kimi perişan,
Yaradandan başka olmaz karışan,
Insanoğlu şaşkin hepsi perişan,
Yürümekle bitmez o uzun yıllar.
Herkes bir yol tutmu geçinip gider,
Ben fasulye ektim veriyor biber,
Bilmem ki bu dünya nereye gider,
Birde baktım aci yanıyor diller.
Toprak çorak oldu yerler yarıldi,
Susuz kaldı Ankara'm nerde görüldü,
Az kaldıki insanlar ölüp kırıldı,
Beddua etmeye varmiyor diller.
Tanrim çok büyüksün yoktan var eden,
Yagdir yağmur geçilmesin sudan selden,
Sana isyan eden felç olsun belden,
Sürünsün yerlerde yılana dönsün.
Bu insanoğlunun doymuyor gözü,
nsan olmayanın utanmaz yüzü,
Saşirmişlar artık baharı güzü,
llyas'in derdini bilen olmuyor.
- 172 -
TAKTIRi ILAHI KARŞI AMAM
Ağrilar acilar bitmedi gitti,
Ezrail kuyruktan çok yaman tuttu,
Zannettim ki herhal beni unuttu,
Bu sene de kişi çikarsam ne olur.
Taktiri ilahi karşi çıkamam,
Yazdiğım kitabi belki okumam,
Ezrailden korkup kefen tokumam,
Tokunmuş kefenim belki göremem.
Bilmek olmaz öleceğim günümü,
El açıp Allah'a döndüm yönümü,
Size verdim şu emanet canimı,
Amate asla hiyanet olmaz.
Geçici gelmişim zaten dünyaya,
Mezara giderken yürümem yaya,
Misafir gelmiştim yalan dünyaya,
Allah'a borcumu öder giderim.
Yolcuyum zaten halimden belli,
Mezar taşım sade olmasin, güllü,
Sebebimdir benim o deli zilli,
Oda benim gibi sürünüp ölsün.
Ne aldım ne sattım kalsın dünyaya,
Yoruldum koşturdum hepten beyhuda,
Alanda verende o yüce Hüda,
Geldim gidiyom hep sizin o…
-173-
KAÇINCI GURBET
Hele sorun bana gurbet nerde,
Cok uzakta değil evin içinde,
Cocuklar büyüdü hepsi dağıldı,
Íşte yalnız kaldım evin içinde.
Yaşım ilerledi ömür çok geçti,
Gün geldi yuvadan yavrular uçtu,
Bir yandan ezrail döşüme çöktü.
Pek uzakta değil evin içinde.
Kurulmuş düzenim felek dağittı,
Döktü dişlerimi saçım ağ etti,
Ufacık suçumu koca dağ etti.
Dediki bu sana ikinci gurbet.
Gurbet derler inan zehirden aci.
Çok uzakta kalan anayla bacı,
Sag yanm ağrıyor dinmiyor aci,
Aci tatli gurbet evin içinde.
Uçüncü gurbete az yolum kaldı,
Çağıriyorlar beni pusulam geldi,
Şu fani dünyada söylen kim güldü,
Hele bakam kabrim hangi biçimde.
Uçüncü gurbetim toprağın alti,
Derinmi yuhamı acimi tatli,
Oleceğim günüm Temmuzun alti,
O gün ölmez isem bahara kalsın.
llyas'…
-174
YEGENÍM ZEHRA'YA
Yine basmiş dikenlerin üstüne,
Kizdin amcan gibi dostuna,
Beni sardın tilkilerin postuna,
Suçum neydi benim sarı bülbülüm.
Var eyledi sinirinden bağırdı,
Utancindan ablasini çağıirdi,
Amcasıina kizmiş bana haykırdı,
Suçum neydi benim sarı bülbülüm.
Görmemiştim seni böyle bir zaman,
Amcandan başka varmidr yanan,
Abur cuburlarla beni kiramam,
Suçum neydi benim sarı bülbülüm.
Amcan gurban olsun Sarı Bülbül'e
Sen dikene kondun amcansa güle,
Bana kirgınlığın var ise söyle,
Yoksa suçum nedir sarı bülbülün.
Ne kadar dolmuşsa bana boşaldı,
Her yaptığindan kendi hoş aldı,
Rasim'in yüzünden benden öç aldı,
Suçum neydi benim Sarı Bülbül'üm.
Olemde sinirin düşsün aşagi,
Sülalede benim gibi eşeği,
Ilyas gibi yoktur insan aşiği,
Beni zehirledin Sarı Bülbül'üm.(Küstüm)
-175-
iLYAS'IMIN FAKÍR HALI
Ne alan var nede satan,
Cul dokudum oldu keten,
Hayirsiza eğer Sipan,
Dünya malinı ne eylesin.
Şu dört metre beyaz kefen,
Ne taş kalır nede sahan,
Eğer yoksa sana bakan,
Var devletini ne eylesin.
Sonbaharda ekin ektim,
Bahçe yapıp ağaç diktim,
Susuz kaldı geri söktüm,
Yağmur yağmadı ne eyleyim.
Cehenneme çok az kaldık,
Bu dünyada susuz kaldık,
Tarlamizda burçak yolduk,
Alan yokki ne eyleyim.
Ilyas'imin fakir hali,
Sirtinda kalmadı çulu,
Gitti geldi eğri yolu,
Yol kalmamış ne eyleyim.
-176-
KARDEŞÍM MEHMET
Duydum ki hastanede hasta yatiyor,
Çok geçmişler olsun kardeşim Mehmet,
Hergün güneş doğup akşam batıyor,
Günün hayır olsun kardeşim Mehmet.
istanbul'a gelmiş doktora gitmiş,
Demişki doktorlar prostat imiş,
Sanki büyük birşey kafaya koymuş,
Bize onlar viz gelir kardeşim Mehmet.
Çok canin tatlidır, bizler ne çektik,
Ati nallamaya zor ile yıktık,
Şu gurbet elinden aslında biktık,
Atimiz ölsede olur kardeşim Mehmet.
Amcam Demirci Durmuş onlar sağ iken,
Geçmiş olsuna gitmiş sevgili babam,
Geçmiş olsun abi nasılsın derken,
Bende hastayım demiş kardeşim Mehmet.
Ya benim yerimde olsaydın eğer,
Hastalğin sade prostat meğer,
Kalbimi yardılar tam iki sefer,
Ama yinede geçmiş olsun kardeşim Mehmet.
Ilyas'im yllardır öldü, dirildi,
Böylesi dert çeken nerde görüldü,
Bütün talihsizlik bana verildi,
Herşeye sşükret kardeşim Mehmet.
-177-
SEVGILÍ KASIM
Ahmedi Nejad gibi akıllı adam.
Çeker birasını tek yudum yudum,
Kendisine ben bir vasiyet verdim,
Almadi tosunu sevgili Kasım.
Kim ne derse desin akılli adam,
Okulu birakıp gelmiş sıladan,
Zannetmen siz onu öyle SIradan,
Hemde çok akıllı sevgili Kasım.
Bakmayın siz onun ufak boyuna,
Şahin gibi çıkmış kendi avına,
Inat etmiş asla bakrmaz sağına,
Hep solundan gider sevgili Kasım.
Kafayı bulunca kimse tanimaz,
Kafası yarılsa asla kanamaz,
O tam sağlamcı delik yamamaz,
Yamarsa ipliksiz sevgili Kasım.
O benim için değerli adam,
Bazen emmi der bazense babam,
Hirrindan bahseder, havadan sudan,
Sakin yiyim deme sevgili Kasım.
llyas'tan vasiyeti aldın sakladın,
Tosun öldü almadın, hep sayıkladin,
Insanları seçtin hep ayıkladın,
Hirrimdan bahsetme sevgili Kasim.
-178-
SON BAHAR
Sonbahar geldi de yaprak dökümü,
Dallar ırıl çıplak bak neye benzer,
Kuşlar yuva kuramaz artık,
Onlar da düneksiz insana benzer.
Kiş geliyor artık bahar bekleriz,
Hastalik başlıyor hergün tekleriz,
Uç beş kuruş varsa onu saklarız,
Karınca uykuda insana benzer.
Kar yağarsa eğer sobalar yanar,
Yuvasız yiğitler bu kişta donar,
Çıra çok yakmazsin lambalar söner,
Karanlıkta kalmış körlere benzer.
Aiştir kendini yalan dünyaya,
Çalişma sen yat yalvar hüdaya,
Çok muhtaç olursun kahveye çaya,
Bol keseden harcar ağaya benzer.
Ilyas'ta çok çekti kahbe yokluğu,
Çok gördü açlık ile tokluğu,
Iki yetim çocuk vardı baktıği,
Milletin verdiği fitreye benzer.
-179-
BiTMEYEN YOLLAR
Ne önü var nede sonu tükenmez yollar,
Yari sarmak için imiş açılan kollar,
Allah'a yalvardım bugün şirindir diller,
Yollar uzar kollar açar, kirmı1Z1 güller.
Kizıl gül üstüne konmuş bülbül yavrusu,
Dadanmiş güllere bütün çiçek arısı
Dudaktan akiyor yarin balin yarısSi,
Ballar akar güller açar dudak tat verir.
Kirda çiçek açmiş sarmış bütün dağları,
Yamaçlar yeşermiş açmiş üzüm bağları,
Ölen ölmüs şu dünyada kalan sağlari
Sevek sevindirek nolur onlar dal verir.
Emmi, dayı, dede, nene hepten gittiler,
Çalıştlar koşturdular inan bittiler,
Sirtlarında heybeleri hep boş gittiler
Bir Busecik verip bize gülüp gittiler.
Şu uzun yolları tümden onlar yaptılar,
Müşteri yok hergün alıp alıp sattilar,
Pekmezine lavaş ekmek kattılar,
Yeselerde tümden açık …
-180-
-------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder